Lamina, Latince yaprak anlamına gelir. Dişlerin yalnızca ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilmesiyle uygulanan ve sağlam diş dokusunun minimum şekilde kaybedildiği tekniktir.
İnce görüntüsü, kırılgan görünen yapısı nedeniyle yaprak kadar hassas denilebilir. Ancak bu sadece görüntüden ibarettir. Dişe uygulandığında oldukça dirençli ve sağlam bir yapıya sahiptir.
• Çeşitli nedenlere bağlı diş renklenmelerinde
• Ön grup dişlerin arasındaki boşlukların kapatılmasında
• Dişlerin ön bölgesinde sağlıksız ve estetik olmayan dolguların varlığında
• Dişlerin şekil ve konum bozukluklarının giderilmesinde
• Boyu kısa olan dişlerin uzatılmasında
• Travma nedeniyle kırılan veya aşınan dişlerde
• Mine defektlerinin varlığında
• Diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı olan hastalarda
• Ağız hijyeni kötü olan hastalarda
• Mine dokusu yeterli olmayan dişlerde
• Baş başa kapanış veya ters kapanışa sahip hastalarda
• Aşırı çapraşık dişlerde
• Sürmesi tamamlanmamış daimi dişlerde
• İleri derecede dişeti çekilmesi olan dişlerde
• Kalem ısırma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkları olan hastalarda
• Tamirleri zordur.
• Yapıştırıldıktan sonra rengin değiştirilmesi zordur.
• Yapımları zaman alır ve hassasiyet gerektirir.
• Yapıştırılmadan önce oldukça kırılgandırlar.
• Maliyetleri yüksektir.
• Prova aşaması teknik hassasiyet gerektirir.
İlk seans, dişler aşındırılmadan ölçü alınır ve elde edilen modelde çalışma yapılır. Bitimde olması istenen restorasyonlar, model üzerinden ağza aktarılır. Gerekli düzenlemelerin ardından hasta onayı alınır. Dişin aşındırılması sırasında anestezi yapılmasına gerek olmaz. Aşındırmanın ardından hassas bir ölçü materyali ile ölçü alınır. Bir sonraki seans prova yapılır. Şekil, renk, form, dişeti ve komşu diş uyumuna bakılır. Hasta ve hekim onayından sonra restorasyonlar, cila yapılmak üzere laboratuvara yönlendirilir. Son seansta diş yapısına çok güçlü bağlanan özel yapıştırıcılarla dişe yapıştırılır.